bugün

entry'ler (357)

mesajlar

Eski mesajları görünce insanın dostlarını aradığı kutucuk. Listedekilere şıp diye ulaşabilse keşke insan.

hatırlamak

kimine göre günler, kimine göre haftalar veya aylar ve kimine göre yıllar sonra, bir zamanlar bunu yapmıştım veya yapıyordum diye düşünüp acaba şu an ne haldedir veya ne yapıyordur diye maziyi akıla getirme düşüncesidir.

misal en son 12 yıl önce buraya giri göndermişim. vay be diyor insan. bir zamanlar neydik, ekşi, ulu vs sözlük camiasında hararetliydik. şimdi gidip bir de ekşi ye bakayım.

emre belözoğlu

Hesap hareketi ile dalga geçilen futbolcu bozuntusu. Tff ye beni de üye listesine yazın veya Rıdvan a beni de Tff listesine ekle koçum demediyse kesin tff başkanlık adaylarına beni de ekleyin dedi ama siz anlamadınız.
Ve iddia ediyorum ki 3 temmuz ile alakalı o kadar bildiği şey varki sahalardan silip atamıyoruz bu şahsı.
Zira bu kadar kollanmasının başka bir sebebi olamaz.

izmir

yine yeniden gelinen, her yıl değil, her ay değil, neredeyse her hafta. Hadi hayırlı işler.

arkadaşlar mesajlarınızı silin

bence bunlar hep dış mihrakların oyunu. hack yedi, cart etti, resimler gitti, öff dedi puff etti diyerek tüm mesajları sildirip sözlüğe dip köşe temizlik yapacaklar. eskiden akılsız telefonlarımız kasınca mesajları silerdik ya, hah ondan.

tanrının 1400 yıldır insanlarla iletişim kurmaması

iletişim kurmaya çok meraklı olan bünyelerin sorgulamasıdır. iletişimi iki insanın karşılıklı konuşması ya da 'buradaysan herhangi bir işaret gönder' tarzında düşünecek olursanız elbette yanılırsınız.
Ama, muhammed ali öyle güzel anlatmıştır ki olayı daha da düşünmeye gerek yok bence.

https://m.youtube.com/watch?v=SMY9_5OOOJU

misvak dergisi nin berkin elvan karikatürü

Bu çocuğun akıl vericileri ne kadar suçluysa, bu çocuk henüz reşit değilken elinde taşla yüzünde maskeyle meydanlarda ne kadar suçluysa, bu çocuğun ölümüne sebep olanlar ne kadar suçluysa bu karikatürü yapanlarda o kadar suçludur.

Silsilesini siktiklerim çok mu meraklısınız bu ülke insanını birbirine düşürmeye? Sağcı ya da solcu diye ayırmaya çok mu heveslisiniz? inadına Türkiye ulan! inadına Vatanım ulan!

Birbirine laf sokma yarışına giren gerizekalılardan olmayın siz. Bayrağımız altında birleşseniz herşey daha güzel olacak emin olun.

gece

Bir çok kötülüğün azaldığı fakat bir o kadar da kötülüğün çoğaldığı vakit.
Siz yine de iyi olanlarını görün...
Şimdi sigara zamanı.

sözlük yazarlarının itirafları

uzun bir süre sonra sahalara dönmenin verdiği heyecan ile ne yapacağını şaşırır ya insan, işte öyleyim. tüm nickleri gezdim ama kimsem yok. başlıklara bile bakasım yok. yalnızım be sözlük.

17 ocak 2014 münir özkul un ölümü

Falcıların sahtekar olduğunu belirten ve henüz gerçekleşmeyen ölüm.

eskişehir denilince akla gelenler

1+1 evimin 8 aydan beri gelmeyen kirası. bu öğrenci milletini ben var ya, neyse ben birşey demiyorum.

gezi parkı eylemlerinin arkasındaki güç

çarşı'dır o çarşı.

raul meireles

kızmayın, üstüne fazla gitmeyin demek istediğim insan. niye mi?

türkçesi yok ya hani, beden dili ile izah etmeye çalışıyor kendini işte. bizim nouma da aynısını yaptı da biz olaya fransız kaldık sanırım. o yüzden feshettik sözleşmesini. şimdi düşünüyorum da yazık etmişiz lan adam gibi adama.

babasına gık diyemeyip sevgilisine patlayan ezik

olması gerekenmiş gibi görünüp olmaması gerekendir. zira kimsenin babasına gık demeye hakkı yoktur. çünkü o babadır, saygıdır, hayatın temelini atan müteahhittir.
sevgili ise sonradan hayata giren, ikinci bir benliktir. insan kendi kendine kızar ve dolayısı ile sevgiliye de kızabilir.

önemli olan, sırf babaya kızıp sevgiliye atılan fırçanın sahibi olmamaktır. denge, önemlidir.

bir otobüste yaşanacak en büyük rezillik

kimilerine göre başına gelmemişse hayal ürünü olan rezilliklerdir. başına gelenler ise mahçup bir şekilde bugün anlatır. misal;

lise yıllarında 2 numaralı* otobüs ile okula giden bir gencin, her sabah zoraki uyanmasından mütevellit duraktan biner binemz boş bulduğu koltukta uyuya kalması sonucu yaşanır. her sabah bir sonraki durakta binen sağlık meslek lisesi* güzeli beklenir. o da bindikten sonra yeşil gözlerine bakarak hayallerle uykuya dalınır. ve yine her zamanki gibi açık bir ağız ve okul ceketine akan salyalar. öyle de iğrenç bir durumdur ve o yılların rezilliklerinde hoşlanılan kızın önünde yaşanması intihar sebebidir. kendinize geldiğinizde ilk durakta inip bir sonraki otobüse binilerek yine okula geç kalınır.

ya benim olursun ya da toprağın diyen kız

(bkz: ara)
(bkz: yok öyle bir şey)*

galatasarayın şl şampiyonu olmasına ne dediler

uefa kupası değil, şampiyonlar ligi de değil, süper kupa hiç değil, kıtalararası kupayı istiyorum ben.

ali ağaoğlu.

leyla ile mecnun

Eylül ün gördüğüm kadarı ile bugüne kadar en iyi performansını Yavizi döverek gösterdiği dizi. Gülsem mi ağlasam mi bilemedim bi an yahu.

beşiktaş taraftarı

çok bilmişlerin hakkında çokça atıp tuttuğu dahil olduğum topluluk.

öncelikle, hep takımlarını öven kişilerdir, beşiktaşlılığı yücelten insancıklardır vs diyenler için cevabım; sizin takımınız size göre çok büyük değil mi? hep desteklemiyor musunuz? mağlubiyet alsanız bile iyi oynadık yalanlarına yatmıyor musunuz?
biz de diyoruz ki, beşiktaş bizim sebebimiz. beşiktaş bizim aşkımız. yense de yenilse de vazgeçilmezimiz. zaten biz hep diyoruz bu takım bizi kanser eder diye. her maç aynı bunu biz de biliyoruz. son dakikalarda ya gol atar ya gol yer. 10 kişilik takımlara puan kaybeder. biz bunun bilincindeyiz ve tüm bunlara rağmen sevdamızdan vazgeçmeyiz. bunu böyle bilin.

delikanlı gibi ofsayt ise ofsayt deriz, faul varsa hakem yanlış karar verdi deriz. üfleyince uçarak on takla atan adamımız varsa salak herif kendini bıraktı deriz. 1 metreden top vücuda kapalı ele çarptı ise ulan orospuçocuğu hakem takımın galibiyetine bahane aratacaksın deriz. peki siz diyebilir misiniz?

bir kaç yazıdan gördüğüm kadarı ile genelleme yapmak ne kadar yanlış ise rakip taraftarlar içerisinde doğruya doğru konuşanları kastetmeden sözüm ona yazarların bu konularda daha dikkatli yorumlar yapmasını ve eleştirilerinin hedef noktasındaki beşiktaş taraftarlarının niçin bu kadar sempatik olduğunu düşünmenizi tavsiye ediyorum.

not: bizde de bu kanı bozuk olanlardan yok mu? boşuna her köyün bir orospusu ile bir delisi vardır dememişler...

120

bir eleştirmen gözüyle bakılacak olursa elbette çok ama çok eksikleri ve problemleri olan bir film. kopukluklar, olayların üstün körü geçişi, ana temaya geç varılması vs izleyiciyi bir yerde sıkıyor. ama...

bir vatansever olarak izlendiğinde yaşanmış bir olayı bizlere öğreten, tüyleri ürperten, ardı ardına sigaralar içirten, göz kırpmadan izlenilen harika bir film. duygusal sahnelerde yaşa başa bakmaksızın nefes gırtlakta kilitleniyor, yutkunamıyorunuz bile. gece gece izlediğimde o 'helal olsun' lafını kaç kere tekrarladım bilmiyorum. hele ki filmin sonunda şimdiki gençliği düşünerek o çocuklara sadece helal olsun demek neyi ifade eder ki?
siz var olduğunuz için biz varız. mekanınız cennet olsun...